“Ben öğrenirim, siz öğretemiyorsunuz.”

    Her ne kadar okul öncesi dönemde bazı belirtiler görülse de tanı koymak için acele etmediğimiz bir bozukluktur özgül öğrenme güçlüğü. Okulla birlikte harfler, rakamlar öğrenilmeye başlandı mı çocukta bu bozukluğun olup olmadığını anlamak daha kolaylaşır uzmanlar için.

    Örneğin bazı çocuklar; harfleri ya da kelimeleri ters yazar. Bazı çocuklar matematikte işlemleri karıştırır. Bazı çocuklar okumakta zorlanabilir. Bazı çocuklar ise ders çalışmakta ya da ödev yapmakta isteksizlik yaşar.

    Sevgili ebeveynlerimiz; çocuklarda özgül öğrenme güçlüğünü fark etmek her zaman kolay değildir. Genellikle ödevini yaparken dikkatli bir şekilde çocuğunu gözlemleyen ebeveynler durumu fark eder. Bazen de çocuklarımızı emanet ettiğimiz okul öğretmenleri anne-babadan çocuğunu bir özel eğitim öğretmenine değerlendirme yaptırmasını ister.

    Çocuğunun özgül öğrenme güçlüğü belirtilerini taşıdığını düşünen anne-babalar; öncelikli olarak konu ile ilgili bir uzmandan bilgi almalı, değerlendirme ve tanı koyma aşamasından sonra çocuğunun eğitim sürecini planlamalıdır. Sevgili ebeveynler unutulmamalıdır ki; bu hastalığın tedavisi ilaçla değil eğitimle olmaktadır.